Sık değişen hava sıcaklıkları sizi hasta edebilir
Güneşli günlerin azalması, havaların bir ısınıp bir soğumasıyla, gün içinde dahi dört mevsimi yaşayabiliyoruz. Hava soğuduğunda kapalı ortamlarda daha fazla bulunuyor, dışarıda daha az vakit geçiriyoruz. Covid-19 tehlikesi yanı sıra grip, nezle gibi salgın hastalıklarla mücadele ediyor, bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin yollarını arıyoruz. Mevsim geçişlerinde, özellikle yaza giriş yaparken sıkça görülen grip, nezle, solunum yolu hastalıkları dışında önlem almamız gereken başka hastalıklar da var.
Mevsimsel değişiklikler vücudumuzu neden ve nasıl etkiler, nasıl tedbirler almalıyız gibi soruları Medline Sorumlu Müdürü Dr. Koray Akay’a sorduk:
Neden mevsim geçişlerinde daha sık hastalanırız?
Ani sıcaklık değişimleri, havaların çabuk soğuması veya ısınması ve buna uygun giyilmemesi, kişilerin bulunduğu ortamlardaki toz ve polen miktarı, hasta kişilerle yakın temas ve havasız ev, iş ortamları daha sık hastalanmamıza sebep olan başlıca nedenler.
En çok hangi hastalıklara yakalanıyoruz?
Bu dönemde en çok üst solumum yolu enfeksiyonlarına rastlanır. Toz ve polene bağlı alerjik durumlar, ve depresyon, halsizlik, isteksizlik gibi psikolojik sorunlar da baş gösterebilir. Ayrıca mevsim değişiklikleri astım atağının başlamasına, bağırsak enfeksiyonlarına da yol açabilir.
Mevsim geçişlerinde psikolojik rahatsızlıklarla nasıl savaşırız?
Mevsim geçişlerinde inişli çıkışlı bir ruh hali içinde oluruz. İsteksizlik, enerji azlığı, umutsuzluk, yorgunluk hislerinde artış olur. Sosyal ortamlardan uzaklaşma başlar, aktivitesiz bir yaşama doğru yönelme yaşarız. Psikolojimizdeki dengesizliklerin üstesinden gelebilmemiz için sosyal ortamlardan kopmamalı, muhakkak temiz havada hareket etmeliyiz. Kapalı bir ortamda çalışıyorsak, kendimize temiz hava molaları vermeli, merdiven çıkarak, yürüme fırsatları yaratmalıyız. Depresif ruh hali sebebiyle alkolü artırmamalı, aksine bol bol su tüketmeliyiz. Çünkü yazın fazla su kaybıyla beraber sıvı alımına ihtiyaç duyarız ancak hava serinlediğinde sıvı tüketiminin azalması metabolizmamızın yavaşlamasına sebep olur. Bu da yorgunluğu beraberinde getirir ve bizi depresif bir ruh halinin içine çeker. Dolayısıyla doğanın mucizesi olan suyu asla ihmal etmemeliyiz.
Nasıl tedbirler almamız gerekir?
Her hastalığın düşmanı hareket etmek ve doğru beslenmek aslında. Temiz havada bol bol hareket etmek, uykusuz kalmamak, bol su tüketmek ve vücudumuza zarar veren beslenme düzeninden kurtulmak en önce yapılması gerekenler. Bunun yanı sıra mevsim geçişlerinde yaşadığımız halsizlik, bağışıklık sistemimizdeki zayıflık, baş ağrıları, alerjik hastalıklar gibi durumlara yakalanmamak için bulunduğumuz ortamların temizliğine dikkat etmeli, kan dolaşımını hızlandırıcı aktiviteler yapmalı, ilaç yerine doğal besinleri tercih etmeli ve bizi psikolojik olarak kötü etkileyecek durumlardan uzak durmalıyız.